13 Ekim 2012 Cumartesi

Borga'nın Bodrum kaçamağı

Bodrumdan döneli daha 10 gün olmasına rağmen babamın şirketinin Bodrum Rixos'daki organizasyonuna annemle beraber bende dahil oldum.

Zaten babam artık anneme sen bu çocuğun göbek bağını Bodrum'a mı attın diye soruyor.

"Ne göbeği?!?, ne bağı?!?, bana sormadan kim neyi atıyorr!!!"

Bodrum'a geldiğimi duyan anneannem ve dedemde hemen geldiler benim yanıma onlarla bol bol vakit geçirdim. Hatta annem ve babam gece Körfez diye bir yere gideceklerinden beni anneannem ve dedemle eve yolladılar. Benimde canıma minnet ohh gittim odamda yatağımda rahat rahat uyudum.


 
Sabah uyandık hemen gezmeye çıktık bi baktım annem dayanamamış sabah erkenden gelmiş yine yanıma. Beraber vakit geçirip yattık uyuduk hemde 2,5 saat. Annem inanamadı bu kadar uyuduğuma.

Uyandığımda koca bir kase elma püresi yedim ve keyif yaptım. Annem beni yine bıraktı kaçtı ama keyfim son derece yerinde olduğundan hiç ses çıkaradım.

Benden onlara bir gece daha izin, rahat rahat gezsinler uyusunlar.

8 Ekim 2012 Pazartesi

İlk ek gıdamız Elma

Artık büyük bir bebek olma yolunda ilerliyorum. Bugün ilk defa süt ve mama haricinde birşey yedim.

Daha doğrusu yemeye çalıştım. İlk başta biraz vızıltı, sonra biraz merak ve surat ekşitme ve en sonunda çığlık çığlığa isyan.

Toplamda herhalde 2-3 kaşık yedim ama annem pes etmeyecek sanırım. Çalışmalara devam edecekmiş. Bu durumda önümüzde bol bol çığlık çığlığa günler var.


 

7 Ekim 2012 Pazar

4. Ay doktor kontrolü

Zaman o kadar hızlı geçiyor ki geldik bir doktor ziyaretine daha.

Aşı olacağım için annem bu sefer illa babamında gelmesini istedi ve beni babam tutacaktı. Doktor Nüvis teyzem beni kocaman olmuş ve tipim bile değişmiş buldu. Eee tabi Bodrum ve açık hava yaradı bana.
Ölçümlerimiz yapıldı sonrasında aşı faslına geçildi.

Önce bacaktan karma aşımı oldum. Babam tuttu bacağımı annem tepemde şıkı şıkı bişiler salladı. Hoooppp hiç ağlamadan bitti. Sonra sırada damla şeklinde olan Rotavirüs vardı. Geçen sefer şapur şupur içip bitirdiğim şey bu sefer bitmedi arkadaş. İçim kalktı vallahiii.

Artık yemek hayatıma hareket gelmeye başlıyor sanırım. Sabah ara öğün olarak elma püresi veya elma-havuç suyu içeceğim bakalım nasıl olacak.
Annem hemen tabaklarımı, kaşıklarımı aldı yarın başlıyoruz.
Vereceğim tepki merak konusu. Nesini merak ediyorlarsa artık. Hapur hupur yiycem hepsini sonra daha yok mu diye basıcam yaygarayı haberleri yok.

Kilo: 7.765 gr
Boy: 64,5 cm
Baş çevresi: 43.2 cm

Ne haftasonuydu kardeşim

Haftasonu gelince bizimkilere bişeyler oluyor valla atıyorlar kendilerini sokaklara. Ama bu sefer ilk defa cuma akşamı beni sattılar babaanneye ve Cirque de soleil mi ne öyle bişeylere gittiler.
Dönüşte beni alıp yatağıma yatırdılar ama o kadar kolay değil beni bırakıp gitmek neymiş gösterdim günlerini. O anne gecede 5 kere yanıma gelecek arkadaş!!!
Cumartesi bunu acısını doktora götürerek çıkardılar. Aşı oldum ama babam tuttuğundan mıdır yoksa annem beni güzel oyaladığından mı bilmem ama canım acımadı hiç.
Sonrasında bakıcı görüşmesine gittik yine direkten döndük olmadı. (Bu konu romsn olur o yüzden başka zaman anlatırım) evimizinen büyük tedarikçilerinden olan ikea'dan alışvriş sonrasında yorgun şekilde eve geldik. Annem ateş nöbeti tuttu ama hiç sorun olmadı.
Pazar günüde sabahtan alınan koltuk geldi ve annemle babam kurarken ben oturduğum yerden onlara direktifler verdim. Bağırdım çağırdım.
Tam annemle kuzen cankuşa gidecekken çok yorulduğumuzdan babamla biraz kestirdik. Cankuşla sorunsuz zaman grçirip hasret giderdimten sonra bizim sokak düşkünu anne baba yine hızlarını alamayarak caddeye indik.
Anlyacağınız tam sokak çocuğu olduk. Ama hiç şikayet etmiyorum havalar soğuyunca bu kadar uzun uzun dolaşamayacakmışım. Şimdiden gezme depolamak lazım.

 
 
 

3 Ekim 2012 Çarşamba

Günler geçiyor

İstanbul'a geldik geleli günler o kadar hızlı geçiyor ki annemi aldı bir telaş.
Bir yandan bu ev nasıl toplanacak, bavullar yerleşecek, benim düzenim nasıl oturtulacak (ben kendi düzenimi kendim istediğim gibi oturturum siz kafanızı yormayın), bakıcı işi halen muamma, aysonu işe başlayacak annem daha işyerinin yolunu, katını, masasını bile bilmiyor. Off offf.

Ben diyorum anneme gel çalışma beraber takılalım, oyunlar oynayalım, gezelim. Yok illa çalışıcakmış. Sen benden mi kaçıyorsun yoksa anne kişi.