30 Mart 2013 Cumartesi

Irmak kız ile beraber Anadolu Kavağındayız

Uzun zamandır Irmak kız ile beraber baş başa bir yerlere gidelim diyorduk ama bir türlü bizimkilerden kurtulamadık. Madem öyle hadi anne-babalarda gelsin dedik düştük yollara...

Ben tabi ki bütün yol boyunca uyudum ve gideceğimiz yere vardığımız anda açtım gözlerimi... O da ne sahil kenarında, çocuk parkı olan ve günlük güneşlik bir yere gelmişiz. Ben daha arabadan inmeden Irmak kız kendin salıncaklara atmıştı bile...

Kıvır kıvır saçları uçuşa uçuşa sallanıyordu. Söz verdi seneye geldiğimizde bana da sallanmayı öğretecekmiş.


 
 
Irmak tutsana elimi beraber sahilde yürüyüş yapalım


Annemler yemek yerken onları rahatsız etmeden bende ekmekleri kemirdim, sonrada uykum geldi uyudum zaten. Bu açık havada uyuma işini ben zaten oldum olası çok seviyorum.
 


9. ayın son günleri

Artık havalar güzelleşti ve benim doğum günüm yaklaştı. 9. ayın son günlerinde annem bu ay elimizde hiç fotoğrafımız olmadığını fark etti ve aldı makinesini benim birkaç karede olsa fotoğrafımı çekti arşivlerde bulunsun diye...

 
Bu karyolanın kenarlarını yemeye bayılıyorum... Yakında hepsini yiyip kurtulacağım onlardan...


 
Anne versene birazda ben senin fotoğraflarını çekiyim


 
Hopp neler oluyor orada... Arkamda bir şey mi var neye bakıyorsunuz siz?!?!?

25 Mart 2013 Pazartesi

Güneşli haftasonunun ardından

Artık Nisan ayına sayılı günler kala havalar güzelleşmeye başladı sonunda. Dolayısı ile benim sokak günlerim başlıyor… Yaşasınnnn…

Cumartesi günü önce doktor Nüviz Teyzeme kontrole gittik. Herşey son derece yolundaymış. Bitek şu alerji işini çözmemiz gerekiyormuş. İlk yediğim herşeyde kızarıyorum, sonra kendi kendine geçiyor. Biraz zorlu bir çocuk olacakmışım bu bakımdan… Daha ne zorluklar çıkarıcam haberleri yok.

Kilo: 10.990 gr
Boy: 74,2 cm

Bu arada bugün doktorda ilk gerçek flörtümü yaşadım !!! Doktora gittiğimizde Nil bebek ile karşılaştık. Nil 1 yaşında olduğundna yürümeye başlamış, babam benide yere koydu. Nili görünce çok şaşırdım, adım bile atamadım, Nil yanıma gelim yanağımı sevdi ve ben kala kaldım. Alacağın olsun baba insan biraz önceden bu konuları anlatır, ne yapacağımı bilemedim.

Öğleden sonra annemin kuzeni Aykut abilere ve onların ikizleri Bora-Poyraz’ı ziyarete gittik. Daha önce hiç kendimden daha küçük birini görmediğimden çok şaşırdım. Bir ara Bora ağlayınca bende bastım yaygarayı. Bana neler oluyor anlamadım, ağlayan birini duyunca veya görünce kendimi tutamıyorum bende başlıyorum ağlamaya…


Günün geri kalanını annem ve diğer kuzeni Lara ile Cadde’de dolaşarak ve evde oyun oynayarak geçirdik.


Pazar günü hava güzel olunca kahvaltımızı yapıp attık kendimizi sahile çimenlerin üzerine. Sahilde kuzenim Can’da vardı. Can abi bana kitap okudu, köpeği Lucky ile tanıştırdı ve bol bol güneşlendik.


Öğleden sonra işe Şükran Teyzeanne’de meşhur yağ mantısı partisi vardı. Bende böylede bacak kadar boyum ile ilk yağ mantımı yemiş oldum. Çok beğendim Şükran teyzeanne yine yap yiyelim…

Sanırım bu kadar oksijen beni çarptı eve gitmeyi beklemedne arabada sızdım kaldım. Annemde bu halime üzülmüş uyanayım diye arabada beklemiş durmuş. Bende onu daha fazla bekletmemek için 50 dakika kadar uyuduktan sonra uyandım.

 
Belki biraz daha uyusam daha iyi olacaktı çünkü yatma saatime kadar iyice sapıttım ve herkesin evde canına okudum vızır vızır… Annemlerde beni erkenden yıkayıp yatırmakta buldular çareyi ama hiç karşı koymadım çünkü çok yorulmuştum.

Hadi bakalım şimdi siz işe gidin bende evde sakin günlerime geri döneyim ve önümüzdeki haftasonu için enerji depolayalım.

17 Mart 2013 Pazar

Haftasonu kaza tutanağı

1) Uykusu geldiğinden oturduğu yerde kafayı yere vurup dudağını patlatan Borga...

2) Koltuğa tutunup ayağa kalkıp kameraya poz vericem diye yine kafayı yere gömen Borga... (Babası bizim oğlan kafayı vura vura kas kafa olucak diyor)

3) Koskoca mama sandalyesini sallamaya çalışırken parmağını altına sıkıştıran Borga...

4) Çekeceği ağzına sokup kendi kendine panik olup ağzından çıkaramayıp damağını dişini kanatan Borga...

And Oscar goes toooo.... #4!!!


13 Mart 2013 Çarşamba

9 Ayı geride bıraktık

Ben doğdum doğalı, annem-babam ve sizlerin karşısına çıkalı tam 9 ay olmuş. Vay beee ;)

9 aylık bir çocuk olarak (evet bana bundan sonra bebek değil çocuk diyin!) etrafta sürünerek dolanıyorum, Sasha'ya rahat vermiyorum sürekli peşindeyim henüz tam olarak yakalamayı başaramadım ama vazgeçmeye niyetim yok.


En sevdiğim aktivitelerden birisi de evin içinde oradan oraya deliler gibi yürüteçle koşturmak. Hele bide elimde kocaman çekecek varsa değmeyin keyfime. Bu ard annem koştururken koşmak yerine daha çok zıplayan bir tavşana benzediğimi söylüyor.

 
Evde yapılan aktiviteler haricinde bu haftasonu annemle havanın güzel olmasını fırsat bilerek bol bol gezdik. Handosh ile beraber Hello Kitty mağazasına gittik. Resmen annemler beni bahane ederek mağazada dolaşıp durdular. Dedim burası beni bozar bu ne böyle herşey pembe pembe dedim ama sesimi duyan yok. Aldıkça aldılar bişilerden.

 
Bu arada 2 ay sonra Ataşehir Palladium'un orada Hello Kitty'nin Dünyanın en büyük kompleksi açılcakmış ve orada erkek içinde ürünler olacakmış. Yaşasın işte buna sevimdimmm. Annem hemen gerekli diyalogları kurdu ve oranın müdürü olacak abla ile de tanıştı işini garantiye aldı.

Haftasonu birde arkadaşım Alyalara gittik. Alya bütün akşam benimle oyunlar oynadı ve etrafımda koşturup durup başımı döndürdü.

 
İşte böyle uzun ara verince yazılarda uzun oluyormuş. Hadi görüşmek üzere byeeeee