17 Ağustos 2014 Pazar

Haftasonuna neler sığdırdık

Haftasonu doktor kontrolümüzden sonra eve gidip öğlen uykumu uyudum. Aşıdan dolayı zaten biraz sersemlemiştim bu uyku iyi geldi.

Uyandıktan sonra annemin sözünü verdiği Ikea'daki üzerinde yollar olan oyun halısından almaya gittik. Ikea'da kalabalığa rağmen bütün katları dolaştık, oyunlar oynadık, eğlendik.



Halımızı eve gelir gelmez serdik ve arabalarımızı dizdik.


Tabi bizim halının trafik düzeni daha oluşmadığından arada ufak tefek kazalar oluyor.

Akşam ise babam hadi hazırlanın biraz Caddeye inelin dolaşalım hemde yemek yeriz dedi ve hemen kapının önünde yerimi aldım.

Biraz yürüyüş yaptıktan sonra yemeğimizi yedik ve yanımızdan geçen baloncu amcada görüp beğendiğim Uçan Uçağı kaptım.



Akşam uykunun eşiğinde uçağım ve topum ile beraber eve doğru yola çıkıp banyo sonrasında hemencecik uyudum.

Pazar sabahı ailecek uzun uzun kahvaltı yaptıktan sonra babam bugün çalışacağından dolayı annemle kendimizi sıcaktan kurtulmak için Tuzla'ya babaannemlerin yazlığına attık.

Tuzla'ya gitmeden önce annemle Carrefour'a uğrayıp bide kocaman havuz aldık oradaki havuz patladığından dolayı.

Tuzla'ya varır varmaz herkes beraber havuzu hazırladı ve ben cumburlop attım kendimi havuzun içine.




Daha sonra Can abinin gelmesi ile ortam daha da hareketlendi ve saatlerce havuzda oyun oynadık.



Akşam üzeri havuz toplandıktan sonra bende biraz kestirdim ve akşam için enerji topladım.



Uyandıktan sonra kedi ve köpeklere annemin getirdiği kaplar ile yemek ve su verip biraz daha bahçede oynadım.


Dönüş yolunda annem ile beraber babamların yemek yediği yerden geçerken onlara el salladıkan sonra evimize vardık ve haftasonu böylece bitmiş oldu.

Yarın okula gideceğimden dolayı çantamı hazırladım ve vakitlice yattım uyudum.

Hepinize iyi bir hafta dilerim. Görüşmek üzere.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

26. Ay doktor kontrolümüz

26. Ay doktor kontrolümüz için Cumartesi günü Nüviz Hanım'ı ziyaret ettik.

Boyum 93cm (31 aylık ortalama değere karşılık geliyormuş)
Kilom ise 15 kg (benim yaşıtlarıma göre ortamalama değerin 1 kilo üzerindeymişim her zamanki gibi)

Kontrolümüz sırasında ben bütün odadaki oyuncakları karıştırdım. Kendi kendime muayne masasına indim, çıktım, indim, çıktım.

Sonrasında çıkarken bana bir süpriz yapıp bide Hepatit A aşısını oldum. Çok kısa bir süre bağırdım hemen sonra normal hayata geri döndüm. Bu aşıdan sonra artık 1 yıl boyunca aşı olmama gerek kalmamış en sevindiğim haberlerden biri bu oldu.

Doktordan neşeli bir şekilde ayrılarak kendimi haftasonunun akışına bıraktım.


14 Ağustos 2014 Perşembe

Oyuncak tavsiyesi - Fantacolor Kiconico

Her çocuğun tabiki bir sürü oyuncağı var ve hepsi birbirinden farklı şeylerden hoşlanıyor ama biz son 1 aydır Borga ile bu oyuncağı ile çok vakit geçirir olduk.



İmaginarium'dan Borga'nın doğumgününde hediye olarak gelen Fantacolor Kiconico Mozaik
http://www.imaginarium.com.tr/kiconico-mozaik-ubuklar-65267.htm

Renkleri öğrenmek, el göz koordinasyonu ve şekilleri tanıması açısından son derece faydalı bir oyuncak.


İçerisinden çok sayıfa farklı desene veya resme sahip kart çıkıyor. Kartlarda 4 renk grubuna ait olan düğmeleri mozaik olarak pano üzerine yerleştiriyorsunuz.


Kapatıldığında da taşıması son derece kolay ve içinden birşey düşmüyor. Dolayısı ile dökülüp etrafı dağıtmıyor.



Gün içinde ne kadar oynuyor tam olarak bilmiyorum ama akşamları beraber 2-3 tane panoyu tam dolu olarak bitiriyoruz ve sonrasında kendimize Aferin diyerek alkışlıyoruz.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

İlk uzun kamp maceramızın ardından - Datça Aktur

Bayram tatili anne ve babamın yeni iş değişikliğinden dolayı bize ilaç gibi geldi. Bu sayede hemen tatil planları yapıldı ve benim artık kamp için hazır olduğuma karar verildi.

Annem hep çocukluğunun geçtiği kamp yerlerinin bulunduğu Antalya taraflarına gitmeyi planlamak istedi ancak mevsimden dolayı çok sıcak olacağından Datça'ya karar verildi. Datça Antalya'ya göre biraz daha esintisi olan ver serin bir yer ve denizi Antalya'ya göre biraz daha az tuzlu.

Günler öncesinden aile tipi bir büyük çadır almak üzere Decathlon'a gidildi ancak sanırım bu sene herkesin kamp yapası geldiğinden istediğimiz gibi bir çadır bulamadık. Çadır alamadık ama eksik olan bir kaç kamp malzememizi toparlayarak Decathlon maceramızı hızlıca tamamladık.

Sonraki günler gidilecek yer ile ilgili araştırmalar, gidecekler ile ilgili listelerin hazırlanması şeklinde geçti bitti.

Yola çıkış olarak tatilin başlayacağı günden 1 gün önceki perşembe akşamına karar verildi ve 20:15 Pendik - Yalova feribot biletleri alındı.



Perşembe akşamı olduğunda zaten yerleşmiş olan arabamıza son eşyalarımız indirildi ve yola çıkıldı.


Şansımıza yollar bomboş, annem ve babam arabayı dinlenerek dönüşümlü olarak kullanıyorlar.

Saat 04:50 ve biz Datça Aktur'daki kamp yerimize vardık bile. Babam resepsiyondan görevli ile beraber çadır kurabileceğimiz yeri seçmeye gidiyor ve sonrasında hava aydınlanana ve insanlar biraz uyanana kadar ses çıkarmadan sessizce eşyalarımızı boşaltıyoruz. Bende o arada tabiki uyandığımdan dolayı arabada ipad ile veya annemleri seyrederek vakit geçiriyorum.

Saat 08:30'da bütün işlerimiz bitmiş çadırımız kurulmuş, yataklar yapılmış ve eşyalar yerleştirilmiş olarak sahile kendimizi atıyoruz.

İlk günümüz benim uykumu alamamam ve yer değişikliğinden dolayı biraz huysuz olmamdan dolayı annemler için biraz zor geçiyor. Babam bir ara böyle giderse biz yarın dönelim cümleleri bile kuruyor. Sanırım huysuzluğun dozunu biraz fazla abartmışım.

Genellikle tatil boyunca Aktur Leo Beach'de takıldık. Her ne kadar bu kısım öğleden sonra dalgalı olsada diğer küçük koy tarafına göre rüzgar aldığından sıcak bunaltmıyordu. Sabahları buradaki trambolinde biraz zıplıyor, yüzen iskele üzerinde koşturuyor ve öğlen uykumuzu yine sahilde uyuyorduk.




Pazar günü süpriz yaparak Anneannem ve dedem tekneleri ile kaldığımız yere geldi. Onlarla beraber bayramın 1. günü Yunanistan'ın Simi adasına gitmeye karar  veriyor ve bayramı orada kutluyoruz.

    
Teknede bulunduğumuz sürece can yeleğimiz hep üzerimizde tabiki.
               
Birazda ben annemleri gezdireyim diyorum ve zodiac bot ile koyun içerisinde geziyoruz.   

Simi adasının Pedi koyuna tekne ile gidip gündüz orada denize girip vakit geçirdikten sonra akşam üzeri Simi merkezine yemek yemeye ve dolaşmaya gidiyoruz. Yolda giderken ben o kadar yogunluktan dolayı annemin kucağında otobüste uyuyakalıyorum. Bu onlara benim bir jestim oluyor ve akşam üzere rahat rahat etrafı gezebiliyorlar.

                



Yemekte ise gelen geçen insanları, faytonları ve leziz yemekleri ile ben bile kendimden geçiyorum.

                           


Ertesi gün tekrardan Aktur'a kampımıza geri dönüyor ve dedemleri yolcu ediyoruz.

Kampta günlerimiz gayet düzenli, sakin ve keyifli geçiyor. Arada civardaki yerleri gezmeye gidiyoruz. Palamutbükü'ne balık yemeye veya Datça'ya gezip dolaşmaya gidiyoruz.




Gittiğimiz restoranlarda benim uykum geldiğinde pusetime geçip ipad'im ve emziğim ile keyif yapıyorum.

Kampta olduğumuz akşamlar ise çocuk parklarını, futbol sahalarını dolaşıyoruz. Sonrasında o yorgunluk ile nasıl kendimden geçiyorum uyurken anlatamam.



                

Tatilimiz sırasında bir de kampımızın yakınlarında çıkan bir yangın heyecanı yaşıyoruz. Çıkan yangının sıcağı ve külleri çadırımıza kadar geliyor. Ama 2 helikopter ve 3 yangın söndürme uçağı ile yangın 1-2 saat içerisinde kontrol altına alınarak söndürülüyor.


Böyle böyle günler hızlıca geçiyor ve dönüş vakti malesef geliyor. Cuma günü sabahtan itibaren yavaş yavaş toparlanarak akşamüzeri İstanbul için dönüşe geçiyoruz.

Arabada neredeyse bana bile oturacak yer kalmayacaktı.

Yine kalabalığa yakalanmadan ve sakince cuma gecesi saat 03:00 gibi evimize varıyoruz. Önümüzde dinlenmek ve eşyalarımızı yerleştirmek için koskoca 2 günümüz var.

Bende bu arada yeniden odama ve oyuncaklarıma kavuştuğum için çok mutluyum. Oradan oraya koşturup duruyorum. Boyum bu tatilde biraz daha uzadığından herkes zayıflamış Borga diyor ama önemli değil nasıl olsa şimdi ablam beni bol bol yedirir ve bende hemen kilo alırım.

Anne notu: Borga için kampın ilk günü olan huysuzlukları hariş son derece uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Yeterki onun ihtiyaçları ve düzenine uygun olarak hareket edilsin. Ayrıca tatil boyunca ipad'e kaydettiğimiz çizgi filmlerin çok faydası oldu dışarıda olduğumuz akşamlar yemekte bu sayede herkes çok mutlu oluyordu. ipad vermenin kötü birşey olduğunu düşünmüyorum yeterki bütün gün elinde olmasın, nitekim tatilden geldiğimizden beri eline 1 kere daha almadı bile.

11 Temmuz 2014 Cuma

Göztepe Parkı'nda eğlence

Bayram tatilinden önce havalar sıcak olduğundan annem ve arkadaşım Irmağın annesi Şebnem (www.manyakanne.com) plan yapmışlar. İş çıkışı annem beni acele ile evden aldı ve taksiye atladığımız gibi kendimi Göztepe parkında bulduk.


Saat başlarında başlayan su gösterisi için sonrasında hem ısınmaya hem de parkta biraz oyun oynamaya vakit kalması için en uygunu 6'da olandı. Biz Göztepe parkına vardığımızda su gösterisi daha yeni başlamıştı hemen bende üzerimdeki tshirtümü bile çıkarmadan attım kendimi ortaya.



Irmağın annesi Şebnem'de bizi görünce onunda çocuk olası geldi herhalde o da koştu geldi yanımıza...



Sanırım üzerindeki tshirt biraz ıslandığında olsa gerek ben biraz üşümeye başladım o yüzden annem üzerindekileri çıkardı ve bende rahat rahat Irmak ile beraber oradan oraya koşturp durdum.





Su gösterisi bittiğinde tabiki şaşırdık ve bitmesini hiç istemedik ama annemler hemencecik üstümüzü değiştirip park ile kandırdılar. Yoksa çok fena olay çıkartabilirdik.



Parkta Irmak bana önce Trambolinde zıplamayı öğretti. Tabiki onun kadar başarılı değilim ama benimde bir tarzım var kabul edin.



Hazır gelmişken ve parklar konusunda yanımda bir profesyonel varken biraz da tırmanış çalıştık.


Parktan sonra Irmakların yeni evine gittik. Babalarda geldikten sonra pizza siparişimizi verdik ve bol oyuncaklı, bol hareketli, danslı bir akşamdan sonra evimize döndük.

Yeni evinizde güzel günlerde oturun Irmak ve ailesi. Sizi seviyoruz.

Anne notu; Göztepe parkı su gösterisi saat başlarında yapılan ve yaklaşık 20-25 dakika süren bir gösteridir. Çocukların hepsi mayoları ile bu gösterinin başlamasını bekler ve zamanı geldiğinde müzik eşliğinde ortalık tam bir festival alanına döner. Borga ilk olarak geçen sene gitmişti daha yeni yeni yürümesine rağmen çok güzel idare edebilmişti kendini, bu sene ise çok daha rahattı. Çocuğunuzu götürecekseniz ayağına kaymayan ve suya girmeye uygun ayakkabı giydirmeyi unutmayın!