Annem 1 haftalığına iş için yurtdışına gittiğinden dolayı görememiştim, seyahatten döner dönmez hemen okuluma bana süpriz yapmaya geldi.
Önce şaşırdım, sonra atladım boynuna, başladım öpmeye, sonrasında ise birazcık naz yaptım tabiki beni neden bu kadar zaman bırakıp gittin diye.
Sonrasında haftasonu olduğundan bol bol beraber vakit geçirme fırsatımız oldu. Annemle parka gittik, şansımıza Can ve amcam Rıfat'da parktaydı, beraber oyun oynadık.
Havanın güzel olmasını fırsat bilip parktan sonra biraz yürüyüş yapalım diye Starbucks'a gittik. Annem hemen bana sevdiğim Havuçlu Kek ve portakal sularını kaptı geldi.
Tabiki portakal sularımızı bol bol şerefe yaptıktan sonra içtik.
Pazar sabahı erkendan uyanıp hemen annemin yanına koştum, yatakta biraz keyif yapıp oyunlar oynadıktan sonra alışveriş yapmak için Carreforu'a gittik.
Öncesinde oyun yerine uğramazsak olmadı. Yarış arabası beni pek heyecanlandırmadı. Gözüm ilerideki ekskavatörde kaldı.
Ve işte ekskavatörü kaptım. Ben bu iş için doğmuşum arkadaşlar, harika bişi bu.
Birazda çocuk olduk atlı karıncaya bindik.
Markette anneme alması gerekenler konusunda listeyi tutarak ve aldıklarımızı sepete yerleştirerek destek oldum.
Annem ben olmasam ne yapar bilmiyorum. İyi ki varım değil mi annecim :)