30 Haziran 2012 Cumartesi

Fotoğraflarımız geldi

Doğumum sırasında Ayça teyzem tarafından çekilen fotoğraflarım geldi...

Babam kapıyı açıp kuryeden paketi kaptı ve hemencecik paketini açıp albümü eline aldı... Bu arada ben ve annem babamdan sıra gelmesini bekledik bakmak için...


Bütün fotoğraflarımız çok güzeldi, albümümüz, slideshow'umuz ve minik çoraplarımız vardı...

Anneannem ve dedemde gitmeden albümümü ve fotoğraflarımı böylelikle görmüş oldular.

Hatta babam hızını alamadı aynı gün beğendiği birkaç fotoğrafı bastırdı ve daha önceden hazırladığımız el-ayak izimin olduğu çerçevesine koyup işe götürmek üzere hazırladı.





29 Haziran 2012 Cuma

Borga'nın ilk Starbucks deneyimi

Bugün annem yine kendine keyif günü yaptı. Önce caddede biraz alışveriş sonrasında da Starbucksda kahve ve tatlı keyfi. Bu arada yüzümden anlayacağınız üzere bende çok keyif aldım.

Ayrıca günün kreasyonu için Gaye ablasına teşekkür ederiz.

23 Haziran 2012 Cumartesi

Mevlüd

Bugün sabahtan başlayan bir koşturmacanın içerisine uyandım. Evde normalin dışında bir hareketlilik vardı. Sonradan öğrendim ki birsürü kişi gelip benim hayırlı bir evlat olmam, sağlıklı olmam, uzun ömürlü olmam için dua edecekmiş.

Eee hal böyle olunca bende büyükannemin aldığı smokinimi giydim ve başrollerdeki yerimi aldım.


Evimiz o kadar kalabalıktı ki hiç böylesini görmemiştim ne kadar çok sevenim varmış... Herkes beni kucağına alıp alıp fotoğraf çektirip durdu...

Çok mu yakışıklıyım ne :)

Anneannem Hale

Büyükanne Nur

Büyük teyze Şükran

Tante Oya

Teyzoş Tuba


21 Haziran 2012 Perşembe

Uyku halleri

Annem benim uyurken fotoğraflarımı çekmeye bayılıyor.

Bende uykumda bile poz vererek ona bol bol malzeme sağlıyorum.








20 Haziran 2012 Çarşamba

15. Gün ve ilkler

Bugün 15 günlük oldum... Zaman bana sorarsanız göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor ama aynı şey annem ve babam içinde geçerli mi bilemiyorum...

Bugün o kadar yoğun bir programım vardı ki anlatamam... Sabah ölçümlerim için doktorum Nüviz teyzeye gittik ve hemen hemen doğum kiloma geldiğimin müjdesini aldı annem... Kilo: 3.760gr. Sonrasında artık hem kendi akıl sağlığı hemde benim toparlanmamdan dolayı doktorumuzdan gezmeye izin çıktı...

Eminim annemin gezme olayını biraz abarttığını duyan Nüviz teyze bu izni verdiğine pişman olucaktır....


Doktordan sonra annem beni anneannem ile evde bırakıp yeni arabasını almaya gitti. Bu araba sayesinde annemle daha bol bol gezeriz biz :) Teşekkür ederim anneanne ve dedecim...

Sonrasında babamın iş ortağının restoran açılışı vardı. Bu organizasyon sayesinde bende ilk defa sosyal bir ortama katılıyor ve doktor harici dışarıya çıkıyor olacaktım. Bütün gece herkes gelip gelip bana baktı bende pusetimde uslu uslu uyudum. Sonra uyandım yemeğimi yedim ve uyumaya devam ettim...
 
La Mia Luce'nin en küçük misafiri...

Sanırım gece hayatının yorgunluğundan gece yemek yemek için bile uyanamadım doğru düzgün ve bu tempoya dayanamayan göbek bağım pııtttt diye düşüverdi gece yarısı...

Bekle beni hayat bağımı da düşürdüm artık kimse beni tutamaz...

18 Haziran 2012 Pazartesi

Babalar günü ve haftasonunun ardından

Bugün tam 13 günlük olduk. Hayata adaptasyon sürecimiz hem bizim hemde Borga için devam ediyor.
Haftasonu doktor harici babalar günü olması bahanesi ile ilk gezmemizi yaptık ve babaannemizin Tuzla'daki yazlığına kahvaltıya gittik.



13 Haziran 2012 Çarşamba

Bebeğin Günlüğü

1. gün
Böylesi kötü bir başlangıç beklemiyordum.
hortumumu bile kesmişler! Meme diye, süt diye birşey varmış.
nerden nasıl bulunur bu ya?
Hayattan daha 1. günden soğutacaklar beni.

2. gün
Meme buldum ama bundan süt gelmiyor, emiyorum Allah emiyorum, tık
yok, süt başka yerde mi? Neyse biraz daha emdim geldi, fazla abanınca meme sahibi kişilik bağırdı, ne bağrıyosun açım ben! çok yalnızım be günlük. hayır bişey değil içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en azından, bak yine aklıma geldi, hortumu bile kestiler yaa!
Uykum geldi yine. zzzzz!

3. gün
Memeyi sevdim, bu dünyadaki tek dostlarım bu iki meme. iyi ki varsınız.

4. gün
Bugün bir sürü olaylar oldu, gürültü yaptılar, başka biryerlere gittik galiba. Memeden ayrılınca bağırıyorum geri geliyor, sonra uyuyorum, uyanıyorum bir bakıyorum meme yok, neyse ama tekrar bağrınca geri geliyor nasılsa. Kaka da zevkliymiş be, eskiden yapamıyordum.

5. gün
Bugün 15 kez kaka yaptım, rekorumu geliştirmeliyim. Dikkat ettim de her yaptığımda temizliyorlar, bunu sevdim, dikkatimi çeken bir noktada şu ki, amma koca kafalıyım be arkadaş, ağır mı ağır tutamıyorum şerefsizim, pat o yana, pat bu yana, dikkat etseler bari de çatlatmasak daha ilk günden.

6. gün
Avucuma ne verseler hemen tutuyorum, tik gibi birşey, maalesef farkettiler, herkes parmağını veriyor avucuma, mecburen tutuyorum, alemin maymunu oldum iyi mi?
Bu arada ne çok uyuyorum ya arkadaş, atamadım şu yorgunluğu, daha çok süt içeyim en iyisi, hayır içtikçe de yoruluyorum o da ayrı, nerde o eski günler, hortumdan geliyordu ne güzel, şimdi em Allah em, bak yine aklıma geldi, şerefsizler kesti hortumu yaa.

7. gün
Bugün solaryuma girdim, sarılık mı ne ondanmış, yine uykum geldi.

8. gün
Biraz daha iyi hissetim kendimi, daha çok süt içiyorum artık, kaka yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf pislensin, eziyet olsun. Naapayım ama alt açıkken daha rahat roketleyebiliyorum, kaka yaparken başka birşey daha yapıyorum galiba, anlamaya çalışacağım bakalım.

9. gün
Çok fena hıçkırık tutuyor, geçsin diye nefesimi tutayım dedim onu da beceremedim, neyse ki süt içince geçiyor, bu süt her derde devaymış, bugün bunu gördüm.

10. gün
Sütten başka birşeyler verdiler, var ya, yeter artık be, tam alışıyordum yine dayadılar başka birşey, hayret bişi ya, vitaminmiymiş neymiş. Bu arada memelerin arasından dün gördüğüm lavuk gündüzleri piyasada yok akşamları geliyor sadece, hadi bakalım hayırlısı.

11.gün
Al işte, başladı yine bir arıza, sütten sonra çok feci karnım ağrıyor, böyle gaz gibi bişey, eğilip bükülüyorum, binbir şekile giriyorum çıkaracağım diye. Sırtımı falan sıvazlayın bari be kardeşim.

12. gün
Bütün gün gazdan kıvrandım arkadaş ya, bela oldu başıma, yaygarayı bastım ben de, uyutmadım, diktim bunları da hazır asker.Sonra bir saldım ki evlere şenlik, akabinde uyudum hemen gerisini hatırlamıyorum.

13. gün
Annemin suratına sıçtım, tamam utandım biraz da insan bebeği götünden öper mi yaa. Ayıp oldu di mi? naapıyım abi, neyse fazla kızmadı herhalde.

14. gün
Anneme kırmızı renkli birşeyler içiriyorlar, o zaman süt daha bir randımanlı oluyor sanki, böyle tadı da hoşuma gidiyor, şu memelere bir rating aleti taksalar da hangisini sevip hangisini sevmediğimi söyleyebilsem.

15. gün
Topuktan kan alıp duruyorlar, metin olayım çok ağlamayayım diyorum ama canım yandı be arkadaş, hayır ondan sonra da hemen süt verince
sakinliyorum, kızgınlığım geçiyor, ağız tadıyla asabiyet yaptırmıyorlar, şu memelere karşı biraz daha dikbaşlı durabilsem.

16. gün
Şu memeleri çok sevdiğimi bir kez daha anladım, çok seviyorum onları, onlardan ayrılınca içimi bir huzursuzluk kaplıyor, en iyisi onlardan uzaklaştığım anda yaygarayı basayım ben. Bugün benden biraz büyük biri geldi yanıma, sevme amaçlı olsa gerek bir geçirdi başım dönüyo hala sonradan öğrendim kuzenmiş, neyse yazdım kenara intikam alınacak.

17. gün
Etrafı daha net seçer oldum, ama el ve ayak koordinasyonu hala zayıf, memeyi kavrayabiliyorum ancak bir de bu eller ve ayaklar bana mı ait tam olarak emin değilim, sallıyorum öyle, zevkli birşey yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama tırnaklar tehlikeli. Diğer yandan annem bugün onları kesmeye çalıştı ama
huysuzluk ettim, etmeseydim daha iyi olacaktı galiba, bak çizdik tam gözün altını yine.

18. gün
Elime torbalar taktılar, kafaya çarpınca artık acıtmıyor, yara bere de yapmıyor, sanırım onlar da beni seviyor, iyiliğimi düşünüyorlar. aslında hala çıktığım yeri özlüyorum, geri girme imkanım olmaz mı acaba?

19.gun
Nihayet o adamın neden eve sadece ak$amlari geldigini anladım meğerse bana ve anneme bakmak için gündüz çalışıyormuş..
Aferin gözüme girdi şimdi bak!..

20. gün
Tabii ya, annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sık sık. Ona da ilgi alaka gösterdim, bağırdığımda bazen o alıyor beni kucağına, meme vardır diye saldırdım ama vermedi. Bir ara meme açıkken kıstırdım ama emme olayından bir randıman alabilmiş değilim, meme yüzeyi bayağı bir farklı..

12 Haziran 2012 Salı

Bugün tam 1 haftalık oldum

Zaman annem ve babamı bilmem ama benim açımdan o kadar çabuk geçiyor ki anlatamam.  Daha şimdiden 1 haftalık kocaman bir bebek oldum bile...



Babamın dediğine göre baba turuncu çok yakışıyormuş...

11 Haziran 2012 Pazartesi

İlk doktor ziyaretim

Annem ve babam sanırım biraz panik insanlar... Burnum biraz tıkandı diye hemen heyecan yaptılar. Ne varki bunda sizinde benimki kadar minicik burnunuz olsaydı ancak bu kadar nefes alabilirdiniz.

Neyse onların heyecanı sonucunda kendimi doktor Nüviz teyzemin önünde buldum...

Doktor teyze beni bir güzel ölçtü, tarttı, biçti, annemle babama benim bakımımla ilgili çok güzel bilgiler verdi. Bide anneme ev ödevi olarak beni bol bol beslemesini söyledi...

Çok yemem gerek çoookkk...

8 Haziran 2012 Cuma

Hastaneden eve geliş

Hastanede 3 gün kaldıktan sonra artık evimize gitmenin vakti gelmişti.
Bu arada hain doktorlar hastaneden çıkmadan bide pipimi acıttılar. Dediklerine göre erkek olmuşum...


Beni evde merakla bekleyen Sasha, annem ve babamın benim için hazırladıkları odam bekliyordu...
Yola çıkmak için hazırlandım ve arabamızla babam bizi evimize getirdi.


5 Haziran 2012 Salı

İlk misafirlerim

Daha doğmadan ne kadar çok sevenim bekleyenim varmış... Bilseydim onları bu kadar bekletmezdim...
Başta annem ve babam, sonra anneanne ve dede, babaanne ve büyükbabam, annemle babamın kuzenleri arkadaşları herkes benim için hazır bekliyordu...

İyiki gelmişsiniz... Sizleri görmek hayattaki ilk dakikalarımda çok iyi geldi...



Hayata merhaba

Sonunda beklenen gün geldi...

Sabah annem ve babam anlam veremedikleri bir sakinlik ile hazırlanarak hastaneye ulaştılar.
İşlemlerin tamamlanmasından sonra odamıza yerleştik. Hemşire ablalar hemen annemi hazırlamaya başladılar.
O arada fotoğraflarımı çekecek olan Ayça ablam geldi ve hazırlık aşamalarının fotoğraflarını çekti.
Normalde saat 12:00'de doğmam planlanıyordu ama doktor Cem amcanın trafiğe takılmasından dolayı gelişim biraz rötarlı oldu.

Annemin ameliyathanede hazırlanması ve babamında doktor kılığında odaya gelmesinden sonra hiçbirşey anlamadan bir anda hoooop kendimi aydınlık biyerde buldum... Bastım yaygarayı...

Tarih: 05/06/2012
Saat: 13:13
Kilo: 3.825gr
Boy: 50cm

Merhaba dünya... Ben geldim...

4 Haziran 2012 Pazartesi

Annem ve babam çok heyecanlı

Annem ve babam heyecandan olsa gerek son gün evde oturamadılar. Pazartesi akşamı yemekten sonra saat 9 gibi çıkıp önce Metro'ya alışverişe oradan da hızlarını alamayıp sinemaya gittiler. Yani ben sanatla içiçe büyüyecek bir çocuk olacağımı gösterdim bir kere daha.
Bu arada Prometheus diye bir filme gittiler ama annem filmdeki kadının kendi kendine sezeryan yaptığı sahneden baya bir etkilenmiş olacak ki ben bile içerde hissettim.
Offf ne zor şeymiş bu bekleyiş ve son zamanlar... Neyse ben biraz dinleneyim. Yarın benim için zor bir gün olacak.

2 Haziran 2012 Cumartesi

Son 3 gün!!!

Büyük gün 5 Haziran 2012 Salı !!!

Cuma günü (1 Haziran) gidilen son kontrolden sonra Borga'nın henüz yola çıkmaya hazır olmadığı veya yolu bulamadığı, neredeyse 4 kiloya yaklaşmış olması ve 41 haftaya gelmiş olmamızdan dolayı doktorumuz artık müdahale etmemiz gerektiğine kadar verdi.
Normalde açılma, sancı veya kanala girmiş olması durumunda suni sancı ile doğumu başlatmayı planlıyordu ama belirtilen süreçlerden hiçbiri henüz gerçekleşmediğinden beni ve Borga'yı yıpratmamak adına Epidural Sezeryan kararı aldık.
Acıbadem hastanesindeki yoğunluk dolayısı ile istediğim Pazartesi gününe yer bulamadık ama babamızın içinden geçtiği gibi 5 Haziran Salı günü saat 12:00'de ameliyathanede yerimizi ayırttık.
Tarihin belirlenmesinden herhalde ben acaip rahatladım. Üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyorum. Artık sayılı günlerin keyfini çıkarıp, son anları yaşamak kaldı geriye.
Bir sonraki yazım büyük ihtimalle oğlumun doğumundan sonra olacağından şimdilik görüşmek üzere diyerek sonlandırıyorum.

Kamera sistemi

Çocuk olunca herhalde bakıcıya çocuğunu emanet edip kamera taktırmayan yoktur herhalde.
Zaten canınızdan çok sevdiğiniz çocuğunuzu tanımadığınız bir yabancıya emanet etmek yeterince zor. Birde siz yokken neler yaptığını düşünüp bütün günü stres içinde geçirmek var. Ayrıca ben kendi açımdan gün içinde çocuğumu özleyeceğimi düşündüğümden arada bakmak ve görmek istiyorum. Son derece normal bir düşünce herhalde öyle değil mi?
Bizde bu sebeplerden dolayı evimize kamera sistemimizi şimdiden kurdurduk. Salonumunuzda (çocuk ve bakıcının çoğunlukla zama geçireceği yer olduğundan), kapı girişi (eve giren çıkan var mı diye), mutfak ve çocuğun odası olmak üzere 4 kamerayı kurdurduk.
Umarım gerekmez ama geriye dönük olarak kayıt tutan ve izleme özelliğine sahip bir kamera tercih ettik.
Biz önlemlerimizi alalım ama kullanamaya gerek kalmasın. Sadece oğlumuzu özlediğimizde bakalım yeter.