Annemle inşaat makineleri günü

Herhalde benim inşaat aletlerini tırları, kepçeleri, ekskavatörleri ne kadar sevdiğimi bilmeyen yoktur.

Evde her türlü oyuncak ve kitap genellikle bunlar üzerine artık herkese fenalık gelmek üzere.

Haftasonu annem hem alışveriş yapmak hemde bana gezme eğlence olsun diye Carrefour'a gittik.

Alışveriş kısmını hallettikten sonra oyun yerinde önce kepçe operatörlüğü yaptım.

Sonra kırmızı spor aram ile kızlara hava attım

Arabam şekil, önümden çekil!!!

Eve dönerken yol üzerinde baktık ki gerçek bir kepçe çalışıyor annem hemen çekti arabayı sağa başladık izlemeye...

Güzel geçen bir günün sonu tabiki annemle gelenekselleşen Şımarık selfimiz ile son buldu...

Tam 1 metrelik cüceyim

Dün akşam dedemlere gittiğimde kapının arkasında dedem yıllardır Can'ın boyunu ölçüp yazdığı gibi benimkisini de not aldı.

Tam 100cm yani 1 metreyim.

Kilom ise 16kg.

Bu aralar zayıfladı diyip diyip duruyorlar ama anlatamıyorum kilo vermiyorum sadece boyum uzuyor.

Park denetim ekibi

Evin çevresinde o kadar fazla gidilecek park olunca haftasonları hiç planımız olmasa bile annemi takıyorum peşime başlıyoruz parkları dolaşmaya.

Bu ara favorim yeni keşfettiğim uzak park ve sallanan köprü. Bazen geçmek çok kolay olsada bazen korkmaya devam ediyorum.

Kriton Curi parkında boyumdan büyük merdivenlerde hoplama zıplama...

Sonra annemle beraber şımarık selfie'ler

Ne de olsa babamın oğluyum biraz balık tutalım

İyi ki doğdun Babacım

21 Ocak babamın doğumgünüydü...

Tekrar iyi ki doğmuşsun babacım...

Tabi ki bende babamın pastasına ortak oldum ve mumlarını beraberce üfledik ve hediyesini verdik

Gerçek anlamda ilk kar topu deneyimim

Daha öncede kar ile karşılaştım ve dokundum tabiki ama ilk defa bu sene şansıma da güzel kar yağınca attık her fırsatta kendimizi dışarı karların içine.

Evden çıkmadan önce sıkı sıkı giyiniyoruz

Önce karda yürümeyi öğrendim

Sonra arabaların üzerlerindeki karları almayı

Sonrasında kar üzerinde kaymaya çalıştım, annemin yaptıklarını bozup kıkır kıkır güldüm

Baktım bu kar topları iyi fırlatılıyormuş attım anneme babama bol bol güldüm.

Buyrun size ailecek #karselfie

Hoşgeldin 2015

Bu sene annem ve babam beni bırakıp partiye kaçmak istemediklerinden ev organizasyonunu tercih ettiler.

Bütün aile bir arada olalım keyifli bir akşam geçirelim, yeni yılda da ailecek bir arada olalım dedik.

Evde inanılmaz bir hazırlık başladı. 1 hafta öncesinden alışveriş, 1 gün öncesinden yemekler ve sofra hazırlandı.

Yılbaşı akşamı olduğunda çam ağacımızın altı hediyeler ve sorfamız harika yemeklerle doluydu

Tabi beni masadan uzak tutmakta biraz zorlandılar :)

Akşam yemeğimiz babamın bütün bir gün uğraşarak hazırladığı hindiyi servis etmesi ile başladı.

Sonrasında biraz amcam ve Can ile kudurduk...

Biraz ailecek çekilen fotolardan serpiştirelim...

Yeni yıl pastasının mumlarını kuzenim Can ile beraber üfledik.

Saat 12'ye kadar zar zorda olsa dayandım. Pijamalarımı giydim ve bekledim.

Saat 12 olduğunda ise bağrış, çağrışlar, kutlamalar ile biraz hareketlendi ortalık.

Saat 1 olmadan ise ben çoktan yatağımda mışıl mışıl uyuyordum.

2015 hepinize güzellikler getirsin, hepimiz için güzel bir yıl olsun.

İyi ki doğdun Laliko

Ve karşınızda artık 2 yaşında olan güzel prenses mini mouse arkadaşım Lalikoooo...

Laliko'nun doğumgünü saati benim uyku saatime denk geliyordu ama doğumgünü çocuğu benmişim gibi heyecanlandığımdan bir türlü uyuymadım...

Madem öyle bizde yola çıkalım dedik ve gittik Laliko'nun parti yerine.

Çocuklar için birbirinden güzel eğlenceler hazırlamışlardı.

Tabi bende ortama ilk gelen çocuk olarak attım kendimi hemen oyuncakların arasına...

Önce biraz top havuzu...

Sonra minik ev...

Baloncukların ve şekerlerin yerlerini de buldum. Tamam benden daha mutlusu yok artık...

Ve sonunda doğumgünü kızı Prenses Laliko ortaya çıkar

Doğumgününden bir aile hatırası bizden gelsin o zaman

İyi ki doğmuşsun Lalikooo... Yeni yaşın kutlu olsun, her şey yine çok çok güzeldi.

Göztepe Parkı kışın daha da güzel

Yaz olmasa bile güneşi görür görmez kendimizi dışarılara atıyoruz.

Tamam kabul hava soğuk ama bu bizim eğlenmemiz için bir engel değil.

Yazın çalışan havuzun fıskiyelerini böyle boş görünce çok şaşırdım. Anneme anlattım bak burada böyle taaa tepelere kadar sular fışkırıyordu diye.

Bu sefer Tolga Abim, Fulya Ablam ve Çağan Abim ile beraber önce güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra aldık soluğu en sevdiğimiz park olan Göztepe parkında.

Önce kendi boyuma uygun şeyler yapmayı tercih ettim...

Zıpladım, kaydım, sallandım

Sonra biraz daha büyüdüğüme karar verdim ve ip köprüden karşıya geçtim. Küçük ayaklarım aralara sıkıştığı için biraz zorlansam da asla vazgeçmedim.

Ve en sonunda belkide parkın en eğlencelisi olan ipli trene geldi sıra. Başlarda biraz tedirgin olsamda sonrasında peşpeşe binmek için sırada yerimi alarak kahkahalarım ile bütün parkı çınlattım.

Ve son olarak parktan ayrılırken bir hatıra fotosu çekeleim ekipçe....

Arabada biraz sıkıştık ama soğuktan sonra iyi geldi...

Tabiki günün sonunda otoparkta biraz kestirdik. Annem her zaman olduğu gibi yine beni uyandırmaya kıyamamış.

Hastayız

Haftasonu peş peşe 2 doğumgünü bana fazla geldi sanırım.
Bünye kaldıramadı.
Ateşim var çok.
Sanırım ateş başıma vurdu...

İyi ki doğdun Hasan Efe, iyi ki doğdun Emrişko

Hep derlerdi haftasonları çocukların arkadaşlarının doğumgünlerinde geçiyor diye. Bizde bu haftasonu gerçekten 2 günde 2 doğumgünü ile haftasonunu noktaladık.

Cumartesi günü ekibimizin ilk göz ağrısı, ilk bebeğimiz Hasan Efe'nin 6 yaş doğumgünü partisine gittik.

Borga çocuklar genellikle kendisinden büyük olduğundan izlemeyi tercih etti çok fazla oyunlarına dahil olamadı ama yinede keyifli vakit geçirdi.

Hasan Efe'nin dev gibi üzerinde kocaman bir roket olan pastasına ise içi giden gözlerle baktı.

Pazar günü ise Borga'nın en yakın arkadaşı Emrişko'nun doğumgününe gittik.

Çocuk sayısı çok daha fazla ve yaş grubu daha yakın olduğundan dolayı Borga ortalığın tozunu attırdı diyebiliriz.

Top havuzu ve kaydıraklarda profesyonel bir engelli yarış koşucusu gibi yol alıyordu. Top havuzunda kısa bir süre duraklayak Laliko ile annesine gülücükler verdikten sonra yolumuza devam ettik. (güzel kızları hiç kaçırmaz)

2 gün üst üste yemek pasta filan derken tabi biraz göbek yaptık, eritmek için çalışmak lazım.

Cumartesi akşamı araya Borga çok sevdiği için Metro ile Kadıköy gezisi sıkıştırdık. Çoğu cumartesi olduğu gibi balık çarşısında dolaştık ve balıklarımızı alıp eve geldik. Borga bütün günün yorgunluğu üzerine 4 tane çinekopu ve 1 kase makarnayı mideye indirdikten sonra mutlu mutlu yorgunluğuna yenik düştü ve uyudu.

Geleceğin kalp kıracağı, minik fındık kurdu Borga Bobo hepinize iyi haftalar diler.