7 Ekim 2012 Pazar

4. Ay doktor kontrolü

Zaman o kadar hızlı geçiyor ki geldik bir doktor ziyaretine daha.

Aşı olacağım için annem bu sefer illa babamında gelmesini istedi ve beni babam tutacaktı. Doktor Nüvis teyzem beni kocaman olmuş ve tipim bile değişmiş buldu. Eee tabi Bodrum ve açık hava yaradı bana.
Ölçümlerimiz yapıldı sonrasında aşı faslına geçildi.

Önce bacaktan karma aşımı oldum. Babam tuttu bacağımı annem tepemde şıkı şıkı bişiler salladı. Hoooppp hiç ağlamadan bitti. Sonra sırada damla şeklinde olan Rotavirüs vardı. Geçen sefer şapur şupur içip bitirdiğim şey bu sefer bitmedi arkadaş. İçim kalktı vallahiii.

Artık yemek hayatıma hareket gelmeye başlıyor sanırım. Sabah ara öğün olarak elma püresi veya elma-havuç suyu içeceğim bakalım nasıl olacak.
Annem hemen tabaklarımı, kaşıklarımı aldı yarın başlıyoruz.
Vereceğim tepki merak konusu. Nesini merak ediyorlarsa artık. Hapur hupur yiycem hepsini sonra daha yok mu diye basıcam yaygarayı haberleri yok.

Kilo: 7.765 gr
Boy: 64,5 cm
Baş çevresi: 43.2 cm

Ne haftasonuydu kardeşim

Haftasonu gelince bizimkilere bişeyler oluyor valla atıyorlar kendilerini sokaklara. Ama bu sefer ilk defa cuma akşamı beni sattılar babaanneye ve Cirque de soleil mi ne öyle bişeylere gittiler.
Dönüşte beni alıp yatağıma yatırdılar ama o kadar kolay değil beni bırakıp gitmek neymiş gösterdim günlerini. O anne gecede 5 kere yanıma gelecek arkadaş!!!
Cumartesi bunu acısını doktora götürerek çıkardılar. Aşı oldum ama babam tuttuğundan mıdır yoksa annem beni güzel oyaladığından mı bilmem ama canım acımadı hiç.
Sonrasında bakıcı görüşmesine gittik yine direkten döndük olmadı. (Bu konu romsn olur o yüzden başka zaman anlatırım) evimizinen büyük tedarikçilerinden olan ikea'dan alışvriş sonrasında yorgun şekilde eve geldik. Annem ateş nöbeti tuttu ama hiç sorun olmadı.
Pazar günüde sabahtan alınan koltuk geldi ve annemle babam kurarken ben oturduğum yerden onlara direktifler verdim. Bağırdım çağırdım.
Tam annemle kuzen cankuşa gidecekken çok yorulduğumuzdan babamla biraz kestirdik. Cankuşla sorunsuz zaman grçirip hasret giderdimten sonra bizim sokak düşkünu anne baba yine hızlarını alamayarak caddeye indik.
Anlyacağınız tam sokak çocuğu olduk. Ama hiç şikayet etmiyorum havalar soğuyunca bu kadar uzun uzun dolaşamayacakmışım. Şimdiden gezme depolamak lazım.

 
 
 

3 Ekim 2012 Çarşamba

Günler geçiyor

İstanbul'a geldik geleli günler o kadar hızlı geçiyor ki annemi aldı bir telaş.
Bir yandan bu ev nasıl toplanacak, bavullar yerleşecek, benim düzenim nasıl oturtulacak (ben kendi düzenimi kendim istediğim gibi oturturum siz kafanızı yormayın), bakıcı işi halen muamma, aysonu işe başlayacak annem daha işyerinin yolunu, katını, masasını bile bilmiyor. Off offf.

Ben diyorum anneme gel çalışma beraber takılalım, oyunlar oynayalım, gezelim. Yok illa çalışıcakmış. Sen benden mi kaçıyorsun yoksa anne kişi.

30 Eylül 2012 Pazar

Borga'nın dönüşü

Ve işte sonuda başardım.

Hep dönüyorum ama kardeşim bu kolu bir türlü kurtaramadığımdan hooop gerisin geriye yuvarlanıyordum.

Olayı çözdüm artık kolda kurtulduğuna göre fıldır fıldır günler başlasın.

 

28 Eylül 2012 Cuma

İstanbul bizi özlemiş

İki aylık Bodrum macerasından sonra eve dönüş yaptık.

Sorunsuz geçen bir araba yolculuğu sonrası hemen eşyalar atılır aka odaya yerleştirmek üzere. Çocuk öncelikli olduğundan önemli birkaç malzemesi ve banyo yapılacağından eşyaları hazırlanır. Garibim zaten yolculuk sersemliği birde yeni ortam filan derken şaşkın şaşkın etrafına bakınıp dururken Eşref'in geldiğini bile farketmedi ( saat 6-7:30 arası bizim Eşref saatimi her akşam aynı terane)
Evde birinci günde biraz etrafımızı tanıyalım, bardaklar hangi dolaptaydı, çocuğun kıyafetlere bak (çekmeceler sadece kafasının gireceği kadar küçük badilerle dolu) ayır, hadi bide çamaşır yıka, hadi bide kendi bavulunu boşalt, hadi makine bitti çamaşırları as, çocuk ilgi bekler vs. Ne o ben Bodrum'a gittim.

Ne güzel 2 ay tatil yapmışsın diyenlere cevap halen bembeyazım, eminim bu sene senden az yüzmüş, uyumuş ve kendime zaman ayırmışımdır.

Neyse ilk günü atlattıktan sonra bugün biraz daha normale döndük. Sabahtan işleri toparlayıp Bobo ile yürüyüşe çıktık. Bi bakalım biz yokken caddede neler değişmiş. Starbucksdaki köşemiz halen bize tahsis edilmiş durumda mı, bi türlü alamadığımız Alegria biletlerimi halen yerinde duruyor mu? Bütün işlerimizi hallettik ve evimize geldik. Zaten saatlerce atabasında yatıp yuvarlanan Borga geldiğimizde dayanadı bir ağlama krizi ardından derin bir uykuya daldı.