Deniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Deniz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2015 Salı

Bodrum sezonu açıldı

Annemin doğumgününü kutlamak ve havaların güzel olmasını fırsat bilerek hemen hızlıca plan yaptık ve soluğu Bodrum'da anneannem ve dedemin evinde aldık.


Dalında limonlar itina ile sulanır...


 Kara ile tatil boyunca bol bol hasret giderdik.



Şansımıza annemin kuzeninin ikizleri Bora ve Poyraz'da Bodrumdaydı. Onlarla biraz atışıp, biraz kaynaştık, beraber vakit geçirme fırsatı bulduk.


Denize girmek için henüz erken olmasına rağmen ben kıyafetler ile su içerisinde baya bir ilerleyerek sırılsıklam olmayı tabiki başardım.


Babamla beraber motora binmek için ufak ufak ısınma turları attık


Harika, çok eğlenceli, tam benlikmiş bu trambolin olayı. Bayıldım.... Hop hop hopp



Her tatilin olduğu gibi bu kısa tatilinde sonu çabucak geldi ve yazın gelip daha uzun kalmaya söz vererek Bodrum'dan ayrıldık ve evimize döndük.



27 Ağustos 2013 Salı

Biz tatildeyiz

Yazın başından beri bu günleri bekliyorduk. Havuz, deniz, bahçe, kara ve Bodrum.

En sonunda annemler toparlandılar ve yanımıza Sashayı alıp her zaman ol duğu gibi arabamıza atladığımız gibi kendimizi Bodrum'da bulduk. 

Hemen eşyaları yerleştir ve koşuşturma başlasın. Bu arada annemin kuzeni Lara geldi ve şimdilik ekip tamamlandı. 

Günlerim sabah koşusu, öğlen uykusu, havuz-deniz saati, akşam çıldırması şeklinde yaşanmaya başladı.

Arkadaşlarımın bir kısmı Bodrumdaymış. Pazar günü arkadaşım Emre ile buluşup denize gittik, beraber top oynadık. Pazartesi teyzeanneye gittik orada da arkadaşım Eren ile kumlarda oynadık. 

Deniz konusuda ilk gün ANNE ANNE ANNE diye sayıklayarak geçsede artık kesinlikle profesyonelim. 

Sevdim ben bu tatil işini. Arada minik minik yazılar yazmaya devam edeceğim. Öpüyorum sizleri !!!





                         

                        

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Borga'nın ilk kampı

Arkadaşım herkesin annesi babası normal olur benimkiler şansıma gezenti çıktı.

Bir haftasonu oturalım, dinlenelim, Cadde'ye sahile inelim yeter... yok yetmezzzz....

Baba kişisi Cumartesi öğleden sonra acaba oğlanı da alıp Saros'a mı gitsek diye bir fikir attı ortaya... Kendi aralarında gider miyiz, nasıl olur, olur gidilir dediler. (Bu arada bana soran yok!)

Bu konuşmadan sonra bagaj çadırlar ve uyku tulumları ile dolu olarak 24. dakikada kendimi araba koltuğunda buldum. Hangi ara karar verdiler, hangi ara planladılar ve toplandılar anlamadım.

Neyse düştük yollara. Bu sefer yolumuz Bodrum kadar uzun değil dediler inandık.


Önce otelde mi kalsak dedik, sonra yok beni test edeceklermiş akılları sıra çadırda kalalım kamp yapalım dediler.

Danişment Orman Kampında karar verildi. Arandı. Bulundu...

Annem halinden çok memnun bütün çocukluğu kamplarda geçtiğinden onun için burası cennet. Bıraksan 1 ay kalır durumlarında.

Çadırımızı kurduk, bende hemen test etti nasıl rahat mı diye.

 
Güneşi kaçırmadan kendimizi denize attık. Annem ve ben sahilde kumlarla oynadık babam biraz yüzdü geldi.

Duşumuzu aldıktan sonra ben biraz kestirip akşam için enerji topladım. 21:00'de Güney abimlerle beraber yemeğe gittik. Saat 01:00 olmuştu ben hariç bütün çocuklar uyumuştu. Annem ve babamın gözlerinde bu gece bize uyku yok korkusunu gördüm. Ama merak etmeyin hiç bekledikleri gibi olmadı. Çadırda yayıla yayıla uyudum. Babamda rahat uyumuş ama annem beni toparlamaktan, üstümü örtmekten düzgün uyuyamamış.

Sabah 8'de uyanıp hemen kendimizi yine denize attık. Bu sefer uzun uzun yüzdük, hopladık, zıpladık bende çok güzel alıştım zaten suya.

 
Çok kalabalığa kalmadan da İstanbul'a evimize geri döndük.

Babam karar verdi bir tane aile çadırı alacakmış bundan sonra beraber gidecekmişiz kamplara.


24 Temmuz 2013 Çarşamba

Bodrum kaçamağı yaptık geldik

Annem ve babam ne zamandır bir haftasonu Bodrum'a kaçsak, anneannem ve dedeme sürpriz yapsak diyorlardı ama bir türlü boş haftasonu bulamamıştık...

Bu haftasonu araba ile gidiyoruz madem 1 günde izin alalım rahat rahat gidip gelelim dediler ve Cuma akşamından yola çıkarak Bodrum'a gittik.

Yol boyunca hiç yaramazlık yapmadım, uslu uslu koltuğumda oturdum, oyun oynadım, uyudum. Mola yerlerinde dolaştım durdum...

Gece saat 2 gibi eve vardığımızda ise bütün yol boyu dinlenmiş olmamdan dolayı baya coştum ve annemi yordum ama en sonunda sızdım kaldım.

Sabah uyandığımda yine bütün evin benim için hazırlandığını gördüm. Salıncağım, havuzum, oyuncaklarım, sallanan filim, toplarım her şey beni bekliyordu...


Cumartesi ve Pazar günü ben denize girip rahat rahat kumsalda oyun oyniyim diye tekne ile çıkmak yerine kumsalları gezdik. Deniz zaten seviyordum ama kumlarla oynamak benim daha çok hoşuma gitti. Her fırsatta koşup koşup kendimi kumsala attım.




O kadar yüzdükten sonra yaklaşık 3 saat kadar uyuyor ve enerji topluyordum. Akşam üzeri bu sefer anneannem ve dedemle dinlenmeye ve oynamaya devam ettim.



Tabi bide tatil sırasında bol bol Kara ile oyunlar oynadık, ben Kara'nın sırtına çıktım, mıncıkladım, üstüne yattım...


 
 
Son gün yola çıkmadan önce biraz havuz keyfi yaptım... Deniz gibi değil saha küçük ve kumar taşlar yok ama yine de güzeldi...
 


Ve tekrar İstanbul'a döndük... Akşamları sahilde yürüyüşlere ve evde yaramazlıklara devam...

Ağustos sonuna kadar buralardayız. Görüşmek üzere...
 





16 Eylül 2012 Pazar

Su kuşu Borga

Bodrum'a gittik gideli 3 aylık olalımda şu kocaman tuzlu su birikintisine bizde girelim diye bekledik durduk.

Ve işte o gün geldi. Babamında bize süpriz yapıp gecenin 2'sinde Bodrum'a gelmesinden sonra Pazar günü gittik Şükran Teyzeannenin mekanı olan Aktur D-Plajına. Şansımıza hava süper, deniz süper ve kim tutar bizi...

Attık babamın kucağında kendimi sulara... (Bıraksalar ben kendimde yüzerdim ama annem izin vermedi)